Kimseyi Kandırmadan Oyunculuk Yapıyorum

[meliha_93]

‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ dizisinin Cemile’si Ayça Bingöl her hafta ekranda yaşadığı dramla izleyiciyi göz yaşlarına boğuyor.

Oyuncu Hafta Sonu dergisine konuştu

Öyle Bir Zaman Geçer Ki adlı dizide Cemile rolü ile herkesin beğenisini kazanan Ayça Bingöl’le yağmurlu bir günde, dizi setinde buluştuk. Oyunculuğunu Afife Jale, Tiyatro ve Sadri Alışık ödülleri ile taçlandırmış olan Bingöl ile çekimin yapıldığı mahallenin sakinlerinin “Cemile hapisten çıkıyor mu?” soruları arasında sohbet ettik.

Senaryosunu Coşkun Irmak’ın kaleme aldığı dizinin 16 bölümü yayına girmeden hazırdı. Bu durum bir oyuncu için motive edici oluyor mu?

Güven, kesinlikle doğru bir kelime. Benim için çok rahatlatıcıydı. Çünkü senaryo, oyunlarımı, Cemile’nin bütün diyagramını, hikâye içinde nerede ne kadar yükselip, nerede neleri nasıl oynayacağımı kurma fırsatı verdi. Bu çok önemli bir şey.

Dizide sizi kocası ve ailesi için başkasını bıçaklayan biri olarak gördük. Gerçek hayatta Ayça Bingöl değerleri için neler yapmayı göze alabilir?

Bıçaklama konsepti çok ayrı değerlendirilmesi gereken bir şey. O anki şartlar altında Cemile’nin tepkisel yaptığı bir şeydi. Ama ben de değerlerimin peşinde olan, onlar için mücadele etmeyi sevenbir insanım. Genel toplumun karşısında belki çok anarşik bir yapıyla çıkıp kendi değerlerimi yüksek sesle ifade etmiyorum ama kendi yaşadığım alanda beni ben yapan değerlerin en önemli şeyler olduğunu düşünüyorum.

Sahnede kralsınız

Sizin için sahne mi yoksa kamera önü mü daha keyifli?

Tiyatro, okulunu okuduğum, varoluş biçimim. Ama ben kamera önünde de oyunculuğu seviyorum. Orada başka şeyler deniyorum. Kamerada çok kral değilsiniz ama sahnede kralsınızdır. Bu sene tiyatro yok ama özleyeceğim.

‘Yüzüklerin Efendisi’nde Arwen karakterini seslendirdiniz. Dublaj yapmak nasıl bir disiplin gerektiriyor?

Benim için animasyon seslendirmek çok keyifli. Animatif karakterlere hayat katmayı çok seviyorum. Zaten yurt dışında o karakteri kim konuşacaksa okumaların ardından çizim yapılıyor. Burada ise o oyuncunun konuşma ve oyun biçimi üzerine bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.

Kariyerinde ödüller, onlarca tiyatro oyunları ve filmler olan Ayça Bingöl, oyunculuğunu nasıl tanımlıyor?

İşimi bir yandan çok ciddiye alıyor ve seviyorum, bir yandan da dünyanın en önemli işini yapmadığımı biliyorum. Sanıyorum, kendimi ifade etme şeklim oyunculuğum ile doğru orantılı. Ben, “Şöyle bir oyuncuyum, böyle bir oyuncuyum” demeye çekiniyorum ve doğru kelimeleri bulamıyorum. Ama yaptığım işlerde, ortaya koyduğum oyunculuk tavrımın, hayat tavrım olduğunu söylemek isterim. Bugüne kadar dürüst ve namuslu işlerde çalıştım. Kimseyi kandırmadan oyunculuk yapmaya çalışıyorum.

Hüzünlü roller duygusal olarak sizi zorluyor mu?

O sahnelerde, içimdeki hüzün malzemesini çıkarıyorum ya da içimde bir yerde beni acıtan bir şeyleri hatırlıyorum. Aslında neşeliyimdir. Zaman zaman herkes gibi hayal kırıklıklarım, umutsuzluklarım oluyor. O zamanlarda da iyimser olamıyorum.

Aşk sizin için ne anlam ifade ediyor?

Aşk benim için; heyecan, ulaşılmaz bir kalp çarpıntısı demek. İstediğim zaman kendi kendime hâkim olamayacağım bir şey, risk demek.